Toplumun hayati yapısına karşı etkili ve hızlı çözüm üretilememesi, kadın mağdurların adalete erişiminin güçlendirilmesi açısından bir risk olarak gösterildi.
Yayınlanma: 20.06.2024 – 04:00
Adalet Bakanlığı'nın On İkinci Kalkınma Planı doğrultusunda hazırladığı “Stratejik Plan 2024-2028”de Bakanlığın hedefleri kapsamında Bakanlığın dört yıllık hedefleri açıklandı. Plan kapsamında bir dizi hedef belirlendi. Adli süreçlerin makul bir sürede tamamlanabilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması. Bakanlık, yargılamaların makul sürede yapılabilmesi için mahkemelerin güçlendirilmesi ve ihtisaslaştırılmasına yönelik uygulamaları hayata geçirmeyi hedefleyerek, adalet binalarında yeni kurulan mahkemelere yer bulunmadığını belirterek, bunu da bir risk olarak değerlendirdi. yargısal süreçlerin makul sürede tamamlanmasına yönelik tedbirleri almak. Buna riayet edilmediği ve bunun risk oluşturduğu gözlendi.
STANDART BELİRLENMELİ
Plan kapsamında, kişilerin onur ve haysiyetinin hukuki süreçte korunmasını güvence altına alan “lekelenmeme hakkı”nın düzenlenmesi amaçlandı. Bu amaçla, söz konusu hakkın daha etkin güvence altına alınması amacıyla suç ve yaptırımlar arasındaki dengeyi düzenlemek amacıyla “sabıka kaydı mevzuatının” yeniden yapılandırılmasına karar verildi. Hedefe ulaşmak için “yaptırımların daha caydırıcı olması gerektiği” savunuldu. Ancak plan kapsamında suçla etkin mücadele için standartların suç türlerine göre belirlenmesi ve cezasızlık algısının ortadan kaldırılması için infaz sisteminin yeniden düzenlenmesi gerektiği de kaydedildi.
KADIN HAKLARINA YÖNELİK BİLİNÇ ARTIRILMALI
İlginçtir ki Bakanlık, sosyal etkilerin kadın mağdurların adalete erişimini engellediğini de belirtti. Toplumun hayati yapısına karşı etkili ve hızlı çözüm üretilememesi, kadın mağdurların adalete erişiminin güçlendirilmesi açısından bir risk olarak gösterildi. Bu bağlamda kadına yönelik aile içi ve şiddet içeren suçlara yönelik çok daha hızlı bir mekanizmanın geliştirilmesi ve kadın haklarına yönelik toplumsal duyarlılığın artırılması ihtiyacı bir ihtiyaç olarak belirlendi.
Plan kapsamında, üye ülkelerin resmi adli tıp kurumları ile adli bilimler kurumları arasında Türk Devletleri Teşkilatı çerçevesinde işbirliği yapılmasının hedefleri arasında “Türk Devletleri Adli Tıp ve Adli Bilimler Birliği”nin kurulması da yer aldı. . (TDT). Plandaki diğer değerlendirmeler şöyle:
- Adalet çalışanlarının hizmet içi eğitimine ayrılan bütçenin yetersiz olduğu ileri sürüldü.
- Adli teşkilat yapısında tercüme ve yazışma konusunda yabancı dil bilen insan kaynağının bulunmamasının uluslararası adli yardımlaşma açısından risk oluşturduğu gözlemlenmiştir.
- Dosyalama büroları ve mahkeme arşivlerine yeterli personel tahsisinin mümkün olmadığı, bu nedenle kadrolu personel görevlendirilmesinin gerekli olduğu değerlendirildi.