Şiddetli adet ağrısı, kronik pelvik ağrı veya cinsel ilişki sırasında ağrı… Yaşam kalitenizi önemli ölçüde düşürebilen bu sorunlar, 10 kadından birini etkileyen bir hastalık olan “endometriozis”in habercisi olabilir.
Endometriozis sık görülen bir rahatsızlık olduğundan diğer hastalıklarla karıştırılabilmekte, dolayısıyla tanısı uzun bir zaman alabilmektedir, örneğin 8-10 yıl. Acıbadem Maslak Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi / Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mete GüngörBir tür endometriozis olan derin endometriozisin, yaşam kalitesini önemli ölçüde azaltabileceğini ve ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini vurgulayarak, “Endometriozisli hastaların% 10-20'sinde görülen derin endometriozis, etkilenen hastalara ciddi hasara neden olabilir. Öyle ki tedavi gecikirse yumurtalık, rahim, bağırsak gibi bazı organların ameliyatla alınması gerekebilir.Ayrıca idrar tüpünü tıkayarak böbrek yetmezliğine neden olabilir.Bu nedenle özellikle ağrılı adet bozukluklarının yaşanmaması gerekir. Normal kabul edilir ve mutlaka doktora başvurulmalıdır” diyor.
Mesane ve bağırsaklara yerleşebilir
Endometriozis, rahmin iç tabakası olan endometriyumun normalde rahmin içinde olması gereken yerin dışında büyümesidir; Derin endometriozis, bu dokunun büyümesinin daha derin dokulara yani rahim, yumurtalıklar, tüpler, bağırsaklar ve mesane gibi yapılara ilerlemesi olarak tanımlanır. Bu lezyonlar kronik pelvik ağrı, adet ağrısı, cinsel ilişki sırasında ağrı gibi semptomlarla kendini gösterir. Endometriozis genellikle doğurganlık çağındaki kadınların yaklaşık %10'unda bulunur ve buna derin endometriozis vakaları da dahildir.
Kısırlığın en önemli nedeni!
Endometriozisli kadınların %30 ila 50'si doğurganlık sorunlarıyla karşı karşıyadır. Çünkü rahim dışına yayılan hastalıklı doku, tüplere ve yumurtalıklara zarar vererek kısırlığa neden olabiliyor. Bu nedenle endometriozisli çocuk sahibi olmak isteyen anne adaylarına hamile kalma kararını ertelememeleri tavsiye edilir.
Bu belirtileri asla göz ardı etmeyin!
Tedavi edilmeyen derin endometriozisin günlük yaşamı önemli ölçüde etkilediğini vurgulayan Kadın Hastalıkları ve Doğum/Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. ağrı, dışkılama sırasında ağrı, cinsel ilişki sırasında ağrı, cinsel işlev bozuklukları ve sorunları, bağırsak tıkanıklığı, idrar yolu sorunları, yumurtalık sorunları.” kistler, depresyon, anksiyete ve stres.
Tedavi kişiye özel planlanır
Endometriozis tedavi planı hastanın semptomları, yaşı, doğurganlığı, hastalığın şiddeti ve diğer bireysel faktörlere bağlı olarak kişiye özel hazırlanır. Tedavinin amacı hastanın semptomlarını hafifletmek, komplikasyonları önlemek, gebelik olasılığını sağlamak ve yaşam kalitesini arttırmaktır. Kadın Hastalıkları ve Doğum / Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mete Güngör, genellikle multidisipliner bir yaklaşım gerektiren tedavi sürecini şöyle açıklıyor: “Farmakolojik tedavi ağrı kesicileri içerirken, endometriozisin büyümesini yavaşlatan ve semptomları izleyen hormonal bir tedavidir. Cerrahi tedavi lezyonları gidermek için laparoskopiyi içerir; “Daha büyük veya daha karmaşık lezyonları çıkarmak için laparotomi veya rahmin cerrahi olarak çıkarılması anlamına gelen histerektomi, ciddi semptomları olan hastalarda veya diğer tedavi seçenekleri başarısız olduğunda düşünülebilir.” Mete Güngör, pelvik ağrının giderilmesinde ilaç ve cerrahi tedavinin yanı sıra fizik tedavi, egzersiz programları, beslenme programı, psikolojik destek ve danışmanlığın da tedavi sürecinde etkili olduğunu söylüyor.
Düzenli doktor kontrolü çok önemli!
Tekrarlama riski taşıyan endometrioziste tedavi sonrası düzenli doktor kontrolleri, olası tekrarlamaların erken tanınması ve hızlı müdahale edilmesi açısından önemlidir. Tedaviden sonra hormon tedavisi almak endometriozisin tekrarını önlemeye yardımcı olabilir. Özellikle giderilemeyen veya tamamen giderilemeyen lezyonlarda hormon tedavisi önerilebilir. Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, stresten kaçınmak, sigara içmemek gibi sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarını benimsemek hastalığın tekrarlama riskini azaltır. Derin endometriozisin ömür boyu sürebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Mete Güngör, şunları söyledi: “Tekrarlama riski her durumda gelişebilir ve hiçbir tedavi yöntemi tamamen etkili değildir. Bu nedenle kadınların endometriozisin yaşam boyu süren bir hastalık olduğunu bilmesi gerekir; “Doktorlarıyla düzenli iletişim halinde kalmaları ve tedavi sonrasında semptomlarını takip etmeleri gerekiyor” diye uyarıyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
—–Sponsorlu Bağlantılar—–