Ekrem İmamoğlu'ndan gençlere: hepiniz umutsunuz – GÜNDEM

İmamoğlu, 400'e yakın gençle birlikte Maltepe'deki kutlamalara İsmail Hakkı Durusu vapuruyla gitti. Maltepe'de vatandaşlarla buluşan İmamoğlu, 19 Mayıs coşkusuna ortak olan gençlere şunları söyledi: “Sizler herkesten daha çok kendinize güveneceksiniz. Umut nerede? Hepiniz 'umut burada', umut burada diyeceksiniz. Hepiniz umutsunuz, hepiniz. “Gençlerin karşılıklı güveni artarsa ​​gençlerin birlik ve kardeşliği bu ülkede barışın en güçlü garantisi olacaktır” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nın 105'inci yıl kutlamalarına Şehir Hatları tarafından restore edilerek kurtarılan İsmail Hakkı Durusu vapuru ile Maltepe Etkinlik Alanı'na gitti. yıkım. İmamoğlu, eşi Dilek Kaya İmamoğlu ile birlikte 19 Mayıs 1919'da Atatürk ve arkadaşlarını Samsun'a getiren Bandırma vapuru kaptanının adını taşıyan gemiye Kabataş İskelesi'nden bindi. Yıllar sonra ilk yolculuğunu yapan ve yolcularına yeniden kavuşan tarihi vapurdaki İmamoğlu çifti; Aralarında İstanbul Vakfı akademisyenleri, İBB Spor Kulübü sporcuları ve İBB Gençlik ve Spor Müdürlüğü kursiyerlerinin de bulunduğu 300'e yakın gençle buluştu. İmamoğlu çifti, Kabataş'tan Maltepe'ye yolculukta gençlerle sohbet etti. Canlı müzik gösterisinden duygulanan gençler, İmamoğlu çiftiyle hatıra fotoğrafı çektirdi. “19 MAYIS PENÇEYE KARŞI ULUSAL İSYAN GÜNÜ”İsmail Hakkı Durusu vapuruyla Kabataş'tan Maltepe'ye giden İmamoğlu, eşi Dilek İmamoğlu ve Maltepe Belediye Başkanı Esin Köymen ile birlikte konuşma yapacağı özel olarak tasarlanmış sahneye çıktı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından konuşan İmamoğlu, özetle şunları söyledi: “19 Mayıs, millet olarak hapislere karşı isyan günüdür. Özgürlük tutkumuzun en güçlü simgesidir. 19 Mayıs 1919'da tam bağımsızlık rotasını taşıyan bir gemi Samsun limanına yanaştı. İstanbul'dan üç gün önce Beşiktaş'tan ayrılan o gemi sizin gibi pırıl pırıl gençlerle doluydu. Özgürlük yolcularının liderinin o gemide kaç yaşında olduğunu biliyor musun? 38 yaşındaki Mustafa Kemal'di. Mustafa Kemal, kurtuluş mücadelesinin ateşini yakmak için Anadolu'ya gidecekti. O ateş millet olarak hepimize bağımsızlığımızı kazandırdı. O ateş bize en büyük kazanımımızı, Cumhuriyeti kazandırdı. O dönemde gençlerin azim ve kararlılığıyla doğmuş, gençlerin kararlılığıyla bugüne kadar gelmiştir. Atatürk gençlerden aldığı güçle en karanlık anlardan ayrıldı. Atatürk gençlere güveniyordu. Onları tanıyordu. Yolculuğun sonunda kurulacak cumhuriyetin ancak gençler sayesinde ayakta kalabileceğini çok iyi biliyordu. Bu nedenle sevgili gençler, Atatürk'ümüz bu vatanı siz gençlere emanet etmiştir. Gençler her dönemde sizlerle birlikte o güçlü güvene hep birlikte sahip çıktılar.”“ÜLKEYİ YÖNETEN BAZI İNSANLAR GENÇLERİ İHMAL EDİYOR”“Fakat zaman zaman sorunlar yaşandı. Ülkeyi yönetenlerin bir kısmı Atatürk'ün her dönemde yaptığı gibi yapmadı; Gençleri ihmal etti. Bazen umurunda bile değildi. Burada 19 Mayıs ruhunu paylaşmayan yöneticiler, gençlerin o güzel hayallerinden, hayallerinden, umutlarından korktular. Gençlerin türkülerinden, türkülerinden korkuyorlardı. Her şeyden önce özgüveninizden, hatta daha da önemlisi cesaretinizden, neşenizden ve zekanızdan korkuyorlardı. Atatürk'ü anlamamayı değil, görmezden gelmeyi marifet sayan yöneticiler, gençleri zihinlerindeki dar kalıplara oturtmaya çalıştılar. Farklı renkleri, her renkten, her kökenden, her anlayıştan insanımızı soldurmaya, farklı sesleri susturmaya çalıştılar. Başarılı olabilirler mi? Onu susturabilirler mi? Oysa Atatürk sizi “Geleceğin parlayan çiçekleri” olarak adlandırmıştı. Şu sözün güzelliğine bakar mısınız? Cumhuriyeti emanet ettiği gençlerin özgür ruhlarının, yaratıcı ruhu yukarıya doğru yükselen bireyler olmasını istiyordu. Gençlerin hiçbir zaman baskı altında kalmadan özgür düşünebilmelerini, vicdanlarının gösterdiği yolda özgürce yürüyebilmelerini istiyordu.”“BUGÜN EN ÖNEMLİ GÖREVİMİZ NEDİR BİLİYOR MUSUNUZ?”“Bugün en önemli görevimiz ne biliyor musun? Ülkemizi, Türkiye'yi, tüm gençlerin yaşamaktan mutluluk duyacağı güçlü bir özgürlük ülkesi haline getirin. Bunu başarmanın tek bir yolu var. Cumhuriyeti, demokrasiyi, laikliği, hukukun üstünlüğünü koruyacağız. Başka yolu yok. Türkiye Cumhuriyeti, 19 Mayıs 1919'da başlayan ve sonsuzluğa uzanan bir özgürlük ve bağımsızlık tarihidir. Tüm dünyaya örnek olan bu hikayenin gerçek kahramanları sizlersiniz. Hepiniz benim gözümde geleceğin kahramanlarısınız. Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihi bugüne kadar gençler tarafından yazılmıştır. Bundan sonra kim yazacak? Siz yazacaksınız, gençler yazacak. Sizler, “Hürriyet ve bağımsızlık benim karakterimdir” diyen Atatürk'ün çocuklarısınız. Koşullar ne olursa olsun sonuna kadar mücadele edeceksiniz. Oturup bekleyen değil, yola çıkanın hedefe ulaştığını daha iyi bilirsiniz.“UMUT, HEPİNİZSİNİZ”“Verdiğiniz güvenin kıymetini bilen, hepimizin umudu, hepimizin gururu olan sizler, hayalini kurduğunuz ülkede, hayal ettiğiniz hayatı yaşamak için ne yapacağınızı biliyor musunuz? Kendinize herkesten daha çok güveneceksiniz. Umut nerede? Hepiniz 'umut burada', umut burada diyeceksiniz. Hepiniz umutsunuz, hepiniz. Gençlerin karşılıklı güveni artarsa ​​gençlerin birlik ve kardeşliği bu ülkede barışın en güçlü garantisi olacaktır. Hepinizi çok seviyorum. Hepinize inancım sonsuz. Hepinizin geleceği parlak olsun. Geleceğiniz başarılarla dolu olsun. 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramınız kutlu olsun” dedi.EFSANEVİ DİREKSİYONUN TARİHİ1985 yılında Haliç Tersanesi'nde inşa edilen ve ilk olarak İzmir'de işletilen feribotun adı, 19 Mayıs 1999 tarihinde Türk Denizcilik İşletmeleri tarafından “İsmail Hakkı Durusu” olarak değiştirilmiştir. Bu tarihten itibaren feribot; Eminönü-Kadıköy, Eminönü-Üsküdar, Karaköy-Kadıköy, Kabataş-Adalar, Beşiktaş-Adalar hatlarıyla Uzun Boğaz Turu'nda görev yaptı. 2016 yılına kadar hizmet veren feribot, Zonguldak İl Özel İdaresi'ne devredilmiş ancak uygulama sonuçlanamadığı için İsmail Hakkı Durusu uzun yıllar Haliç Tersanesi'nde tutulmuştu. Periyodik olarak bir miktar bakım yapılsa da restorasyon çalışmaları tam anlamıyla 24 Temmuz 2023'te başladı. İSTANBUL'LULARA NOSTALJİK BİR SEYAHAT KEYFİ SAĞLAYACAK150'den fazla kişinin görev aldığı restorasyon sürecinde feribotun tüm detayları titizlikle yenilendi. Ana makine ve yardımcı makineler hariç, geminin tamamı, şekline zarar verilmeden restore edildi. Geminin iç ve dış yapısı, makinaları, elektrik devreleri ve haberleşme sistemleri değiştirildi. Yolcu salonları daha güvenli ve konforlu hale getirildi. Ayrıca gemiye daha eksiksiz bir hizmet sunmak amacıyla çocuk oyun alanı ve engelli erişimine uygun olanaklar da eklendi. 1300 yolcu kapasiteli İsmail Hakkı Durusu vapuru, Kadıköy-Beşiktaş, Kabataş-Adalar, Kadıköy-Karaköy-Eminönü, Uzun Boğaz Turu ve Boğaz dönüş hatlarında sefer yapacak. Şehir Hatları'nın “Vapur Cafe” markasının da yer aldığı feribot, tüm İstanbullulara bir kez daha nostaljik yolculuk keyfi yaşatacak. İsmail Hakkı Durusu'ndan önce Şehir Hatları, şehrin simgesi olan Paşabahçe ve Kızıltoprak vapurlarını yıkımdan kurtarıp restore ederek İstanbullulara kazandırmıştı. İSMAİL HAKKI DURUSU KİMDİR?1871 yılında Kayseri'de doğdu. Babası da kaptan olan İsmail Hakkı, 1891 yılında Leyli Ticari Deniz Okulu'ndan mezun oldu. Birçok gemiye kaptanlık yaptıktan sonra 1 Mayıs 1919'da Bandırma vapurunun kaptanı oldu. 1919 Mustafa Kemal Paşa, İsmail Hakkı Kaptan'ı çağırarak Bandırma vapuruyla Samsun yolculuğunun ayrıntılarını anlattı. Sirkeci açıklarında demirleyen Bandırma vapuru, 16 Mayıs 1919'da İngiliz Yüksek Komiserliği'nin işgalci askerleri tarafından arandı ve denize açılma izni verildi. 9'uncu Ordu'ya müfettiş olarak atanan Mustafa Kemal Paşa, öğle saatlerinde Kız Kulesi'nden vapura bindi. Yanında yaklaşık 20 subay, asker ve sivil görevli vardı. İngiliz savaş gemisi Bandırma vapurunun peşine düştü. Karadeniz'de fırtınalı havalarda yolculuğa devam etme kararı alındı. Fırtına sırasında İngiliz zırhlısının takibinden kaçan İsmail Hakkı Kaptan, Mustafa Kemal Paşa ve beraberindekileri 17 Mayıs'ta İnebolu'ya, 18 Mayıs'ta Sinop'a, 19 Mayıs 1919'da ise sahili takip ederek Samsun'a götürdü. İsmail Hakkı Kaptan soyadını aldı. Soyadı kanunu çıktığında “Durusu”. 10 Ağustos 1922'de emekli olan Durusu, 1940 yılında İstanbul'da vefat etti. Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

—–Sponsorlu Bağlantılar—–

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir